SÜPER BEYİN İÇİN SÜPER TAKVİYELER

Süper Beyin, Obezite, MS Hastalığı, Dikkat Eksikliği, Doğal Çözümler
Hayatımızı dengeli ve sağlıklı yaşayabilmek için beyin ve vücut arasında tesis edilmiş bir dengeye ihtiyacımız var. Beynimiz adeta insan denen bir bilgisayarın anakartının tıkır tıkır işlemesi için süper bir işlemci gibi çalışır. Bu işlemci veya anakart üzerinde oksitlenme meydana geldiğinde (yani oksidatif stres, enfeksiyon, enflamasyon gerçekleştiğinde, vücudun dengesi yani homeoestazı bozulduğunda) arızalar ve sorunlar çıkmaya başlar. Beyin fonksiyonlarının sağlıklı işlevselliğini kaybetmesi, beyin kimyasallarının oluşumu ve hormon üretimi için gerekli olan öncü maddelerin (mineraller, vitaminler, enzimler gibi) alınamaması çok ciddi sorunlara davetiye çıkarır. İşte beynimiz bu dev işletmenin ceosudur. Burada meydana gelen sıkıntılar tüm hayatımızı, iç ve dış dünyamızı doğrudan etkiler.

Ön beyin aşktan, arka sürüngen beyin cinsellikten sorumludur. Sürekli korku ve endişe içinde yaşamak arka sürüngen beyni büyütür, ön beyni küçültür. Bizi yaratıcıyla, ruhumuzla ve tüm vücudumuzla birleştiren ve bu dünyadaki potansiyelimizi gerçekleştirmemizi sağlayan tek şey ön beynimizi sağlıklı bir şekilde kullanabilmemizdir.

Aynı şekilde beynimizin optimum düzeyde çalışabilmesi, vücut dengemizin sağlıklı kalması için sağlıklı hormon seviyelerini korumaya ihtiyacımız var. Mesela serotonin seviyeleri düştüğünde stres seviyeleri yükselir, yüksek stres altında vücudumuz, yağı (fat) enerji kaynağı olarak yakma yeteneğini kaybeder. Bu durumda vücudun tek enerji kaynağı şekerdir, vücut şeker açlığı çekmeye başlar. Beyin şeker için yanıp tutuşur. (sugar cravings). Obez insanlarda (özellikle kadınlarda) serotonin seviyeleri çok düşüktür, bu bağlamda düşük serotonin üretiminin obeziteye sebep olduğu bulunmuştur.

Öğleye doğru kortizol seviyeleri düşmeye başladığı için (kortizol bu durumlarda enerji kaynağıdır) kişi enerji için şeker aramaya ve tüketmeye başlar. Bizi pozitif hissettiren serotonin hormonu tehlike, endişe ve korku zamanlarında kısaca negatif inanç, düşünce ve duygu durumlarında düşer ve böbrek üstü bezleri kortizol üretmeye başlar. Yağ yakımı durur, vücut enerji kaynağı olarak kortizolle çalışır. Normal durumlarda tiroit bezi, yağı metabolize ederek enerji üretirken, kortizol durumlarında vücut şeker gibi yüksek potansiyelli gıda açlığı çeker. Şeker hızlı bir enerji kaynağı olmasına rağmen hızla tükenir.

Kortizol ve adrenalin hormonları şekere bağlı enerji üretirken öğlen üçe doğru kortizol seviyeleri azalmaya başlar. Bu durumda kişi enerji için adi şeker arayışı içine girer. Bu da oldukça sağlıksız ve aşırı kilo alımına sebep olan bir davranıştır. Peki kortizol seviyeleri yükseldiğine vücudun enerji kaynağı nedir? Kortizol, kas kütlesini enerji üretmek için hızla tüketir.

Obez kadınların her zaman serotonin seviyeleri çok düşüktür. Erkeklerin serotonin seviyeleri düştüğünde ise şiddete eğilimi vardır. Seri katillerde serotonin seviyelerinin aşırı derecede düşük olduğu bulunmuştur. Erkekler serotonin seviyeleri düştüğünde şiddete eğilimli olurken aynı zamanda östrojen seviyeleri yükselir. Erkeklerin sinirli olma sebebi genellikle aşırı östrojen yükselimi ve testosteron düşüşüdür. Erkeklerin yılmış, sinirli, huysuz, asabi, çılgın, karanlık, kötü duygu durumları daima yüksek östrojen ve düşük testosteronla alakalıdır.

Erkeklerin yine sürüngen arka beyni tehdit, endişe ve korku algıladığında, hayatta kalma mekanizması olarak testosteron seviyeleri normalden daha fazla %50/100 kat arasında artar, bu testosteron hayatta kalmak için gereklidir, ama gerçek olmayan fakat tehlike olarak yorumlanan irrasyonel durumlarda aşırı testosteron erkeğin kendine güvenini kaybettirir. Normal ve sağlıklı testosteron seviyeleri ise erkeğin kendine güvenine ve öz saygısına yardımcı olur. Testosteron seviyeleri çok yüksekken serotonin seviyeleri düşmeye başlar; bu şekilde erkek güvenini kaybeder, testosteron östrojene dönüşür ve östrojen beyni duygu olarak sel gibi basar. Bu şekilde erkek öfkelenir ve düşünemez. Sağlıklı düşünemeyen erkek düşünmeden hareket etmeye başlar.

SÜPER BEYİN İÇİN SÜPER TAKVİYELER
Sindirim sistemi bozukluğunda proteinleri sindiremeyiz, B vitaminlerini ememez, beyin kimyasallarını üretemeyiz, yüksek strese gireriz. B6 eksikliğinde rüyalarımızı hatırlamayız.
Serotonin hormonunu dışarıdan almak beyne ulaştırmaz, serotonini beyne taşımak için triptofan veya 5-HTP amino asidine ihtiyacımız var. (Bunlar sistein açısından zengin amino asitlerdir. Sistein açısından zengin amino asitlerin bağırsaklarımızda absorbe edilip sağlıklı hormon ve kimsayal üretimi için beynimize ulaşması gerekiyor.)

Kalsiyum beyninizde hafızayı güçlendirir, magnezyum beyninizi sakinleştirir, potasyum beyninizi sular, besinlerin beyin tarafından daha kolay emilmesini sağlar. Çinko sağlıklı beyin kimyasallarının üretilmesi için lazım, aynı zamanda sağlıklı prostat, kalp ve intakt bağırsak duvarları ve erkeklerde testosteron üretimi için gerekli. Ağır metaller beyin kan bariyeri duvarlarını geçerek çinkoya yapışır ve tüketir, böylece vücudun çinko almasını engeller.

Kromium beyindeki dopamin reseptör sayısını arttırır.

Yeterli güneşe çıkmazsanız vücudunuz D vitamini üretemez. D vitamini olmadan kalsiyumu kullanamazsınız. Kalsiyum beyindeki hafızadan sorumludur. Yine beyninize kalsiyum gitmezse, gıdalardan beyin için hayati önemi olan amino asitleri taşıyamazsınız. Eğer beyninizde yeterli kalsiyum yoksa mutlu hissedemezsiniz. Çünkü bedeniniz düşük serotoninle çalışır. Özellikle stresli kadınlar serotonini hızla tüketir, vücudunuz serotonin üretmediği için mutsuz hissedersiniz ve beyinde serotonin olmadığı için her zaman yaptığınız şeyi yani serotonin uyarımı yapan aşırı şeker tüketimine koşarsınız.

Aşırı şeker insulin seviyelerini yükseltir. İnsulini salmak için bu sefer vücudunuz kalsiyumu tüketir. Bu şekilde vücutta kronik olarak insulin seviyeleri yükselir, bu durumda vücut omega 3'ü ememez. Vücut, omega 3'ü takviye olarak alındığında depolayabilir ama kullanamaz. Yüksek insulin seviyeleri oluşunca yağı metobilize edemeyiz. Vücudunuz beyin kimyasallarını üretmek için omega 3'çü kullanamaz. Beynimiz omega 3 yağlarından yapılmıştır. Yüksek insülin seviyelerinde yağı kullanamadığımız zaman beyin konektörleri üzerinde miyelin kılıfını üretemeyiz.

MS ve DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU İÇİN DOĞAL TEDAVİ
MS ve dikkat eksikliği bozukluğu yaşayanlarda miyelin kılıfı çok azdır. Yüksek insülin seviyelerinde yine glutatyon antioksidanı üretemeyiz. Glutatyon, miyelin kılıfını koruyan süper antioksidandır.

Son olarak Dr. John Gray’den dinlediğim MS hastalığı için kapsamlı bir doğal tedavi reçetesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Asıl tedavi amacı MS hastalığı içindir ama dikkat eksikliği için de aynı şekilde geçerlidir.

Dr. Gray’in tavsiyesi: 5000 iu D vitamini, methyl b12, (miyalin kılıfı sorunu olanlar normal b12'yi kullanamaz, aynı şekilde yüksek streste ve yine psikolojik sorunlar yaşayanlar yüksek stres yaşadığı için bağırsaklarda B vitaminleri ve proteinler sindirilemez), liposomal glutatyon (bir çay kaşığı), kaliteli bir omega 3 (beyne ulaşabilen yüksek EPA-DHA değerli bir Omega 3 takviyesi veya fosfolipit formda omega 3 içeren kril yağı, doğrudan beyne ulaşır), 2-AEP membran kompleksi 800 mg günde, (Lithium Orotate ve Serrepeptase Enzimi gibi yine Dr. Hans Nieper tarafından formüle edilmiştir), buffered yani tamponlu c vitamini, 2000 mg günde, bulamazsanız iki çay kaşığı liposomal c vitamini de olur tarifini vermiştim) yine 2000 mg skualen günde, (skualen, açık denizlerde yaşayan köpekbalıklarının karaciğer yağından, ayrıca bir de zeytin yağından elde edilir. ) miyelin kılıfının tekrar oluşumuna yardım eder. Bu doğal tedavi düzenli otoimmun fonksiyonun kurulmasına yardım eder. Çünkü MS hastalarında bağışıklık sistemi hücrelerdeki toksisite sebebiyle miyalin kılıfına saldırır. 2 AEP'deki potasyum, magnezyum ve kalsiyum birleşimi hücreyi koruyarak toksinlerin beyne girmesini engeller. Bu tedaviyle birlikte gece yatmadan önce 40 dk. sıcak duş alarak vücudun doğru iyonlarla kendini şarj etmesini sağlayabilirsiniz. Eğer hafıza ile ilgili sorunlarınız varsa miyelin kılıfınız dejenere olmuş demektir.